KARABATAK
ince bir sisti koynuma almaya çabaladığım
müsveddelerden yamadığı bölük pörçük yüzü
utangaçtı bir yasak aşkın metresi kadar
vardığımda anladım
ne kadar yaklaşırsam o kadar kaybolacağını
kırgın kaburgalarına tutturduğu yarım yamalak sevgiler
hırpalamıştı onu bilmem kaç yerinden
kapalıydı dişleri bir daha açılmayasıya
çok yeminler etmişti adına piç dendiği vakit
susturacaktı kalbini
sakınıldığını sanarken bu ayıplı dünyadan
yanık saç kokularıyla gömülüp
gazete kağıtlarına sardıklarında
farkına vardı utanıldığının
tütün kokulu ciğerleri yırtılırcasına haykırdı
yeminler olsun ki susturacağım kalbimi
onca kulak dururken yerli yerinde
dolandı sesi bir avcının kanlı parmaklarına
geç de olsa anladı
parçalanmış ağzında
paslı bir demir tadıyla
o yabanisiydi dünyanın
KAYRA İNCİRKUŞ
Yorumlar
Yorum Gönder