GORDİON DÜĞÜMÜ
Yoksa şeytan haklı mıydı
Tek yaptığı sadık olmak mıydı tanrıya
İnsan hep iyi olduğuna hükmediyor
Ilık bir esinti tanrının nefesinden
Adına rüzgar dediğimiz
Hiçbirimiz anlamadık tanrıyı
Çocukları sakat bıraktı mayınlar
Doğduğu toprağa lanet okur
Harabenin birinde çıplak ayaklar
Hiçbir ölümü yaşamadık biz
Bundandır ölümsüzlüğümüz bundandır
Ben öyle bir inandım ki öleceğime
Sonunda öldüm
En bıkkın sarılmaları gördü yataklar
En ateşli aşkları gördü tabutlar
Tahtadır bu elbette yanar
Öyle ölesiye yaşarken
Kim bilir kaç can doğamadı memurluktan
Levh-i mahfuz yazar mı
Hiç doğamayacak çocukları
Kaç kırbaç gerekli bir atı öldürmeye
Kaç küfür yeter bir gülü küstürmeye
Belki de bir yeter
Bu insan dediğin hazlarının tutsağı
Bir flüt sesi bizim o hep koştuğumuz
Başımızda tuhaf mı tuhaf
Yarısı bizden bir çoban
Birgün görsem soracağım
Neden kaçtın kırlara
Bir sufininkinden farklı mıydı aşkın
Karanfiller yakıştırdık kankı gömleklere
Kravatlar giydirdik serseriliğimize
Şimdi hangi ayna bakar suratımıza
Gülmelerimiz melankolinin acı hatırası
Şımarık bir sahtelik yaşanmışlık
Hiç öyle masum değildir insan
Çözemediği düğüme alçakça vurur kılıcını
Bu nasıl hükümdarlıktır nasıl
Nerede olursak olalım
Olamadığımız girer aklımıza
O masum perde arkaları
Nazarımızın birer günahı
İki sevgili dururken söyleyin
Nedir bu aldatmanın kimyası
Terlemek dediğin körükler de ateşi
Sevişmelerimiz gözyaşlarından nemli
İstemiyorum bu hükümdarlığı
Çoktan geçtim hududu
Çekiyorum cezamı veriyorum hükmü
Öylece kalsın gordionun düğümü
KAYRA İNCİRKUŞ
Yorumlar
Yorum Gönder